GençLeRiN YeNi MeKanı
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

GençLeRiN YeNi MeKanı

YazgüLüm Forum SiteSiNe HoŞ GeLDİNİZ
 
AnasayfaLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 1- Çalışma Süresi ve İşçinin İş Süresi Açısından Korunması

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
KomeDYen_AsıK

KomeDYen_AsıK


Mesaj Sayısı : 106
Kayıt tarihi : 08/02/09
Nerden : Sivas MerKeSs

1- Çalışma Süresi ve İşçinin İş Süresi Açısından Korunması Empty
MesajKonu: 1- Çalışma Süresi ve İşçinin İş Süresi Açısından Korunması   1- Çalışma Süresi ve İşçinin İş Süresi Açısından Korunması Icon_minitimePtsi Şub. 09, 2009 9:29 pm

Günümüz iş hukuku mevzuatı, işçinin çalışma süresini açık­ça belirtmiş ve işçiyi üç yönden korumuştur: Evvela, günlük ve haftalık iş süresine bir sınır çizmiştir. İkinci olarak, günlük iş süresi içinde ara dinlenme zamanını belirtmiştir. Üçüncü ola­rak da, pazar, millî ve dinî bayramlar ve genel tatil günlerinde çalışmayı tamamen veya kısmen yasaklamıştır[39]. Bunları özet­leyelim:'


Birincisi: Günümüz iş hukuku mevzuatına göre, haftalık fiilî iş süresi en fazla 48 saattir. Günlük iş süresi ise, Cumartesi çalışılıyorsa sekiz saattir; çalışılmıyorsa dokuz saat 36 dakika­dır. Bu süreler, iktisadî sebepler, mecburî haller ve olağanüstü durumlarda uzatılabilir[40].


İkincisi: Ara dinlenme yönünden işçinin korunması me­selesidir. İş Kanunumuz, 4 saat veya daha kısa süreli işlerde 15 dakika; 4 saatten çok 8 saatten az işlerde yarım saat ve da­ha uzun süreli işlerde ise bir saat ara dinlenme süresi tanımış­tır. Önemli bir husus, ara dinlenme süresinin iş süresinden sa­yılmamasıdır. Eski hukukumuzda ise, sayılacağı görüşü tercih edilmiştir. Sigara molası ve çay molası bu sürelere dahil değil­dir[41]. Gece dinlenmesi de, işçiyi süre yönünden koruyan hü­kümler arasında yer alır.


Üçüncüsü; İşçinin tatil hakkıdır. Bunun başında hafta sonu tatili gelir. Hafta sonu tatili, belli şartlarla haftada bir gündür. İş­çi ücretini alabilmektedir. Haftada altı gün çalışan işçinin, 24 saat dinlenme hakkı vardır. Millî ve dinî bayramlar da, işçinin mecburî dinlenme günleridir[42].
Günümüzde işverenin işçiyi gözetme borcunun bir neti­cesi olarak kabul edilen yıllık ücretli izin de söz konusudur. 12 günden başlayarak 24 güne kadar çıkan bu süre içinde; işçi üc­retini alacaktır. Ücretin ödenmesi, işverenin görevleri arasın­dadır. Bazı gelişmiş ülkelerde bu görev, sosyal sigorta ve ben­zeri güvenlik kuruluşlarına kısmen de olsa devredilmeye baş­lanmıştır[43].

2- İşçi ve Memurun İbadet Hakkı
Şurası acı bir gerçektir ki, işçinin sigara ve çay molasını dahi göz önüne alan ve en ince ayrıntılarına kadar tetkik eden iş hukuku mevzuatımız ve doktrin, müslüman Türk işçisinin en kudsî hakkı olan ibadet hakkı hususunda bir kelime dahi sar­f etmemiştir. Kanaatimize göre bunun iki sebebi vardır. Birinci­si, iş hukuku mevzuatımızın ve doktrinin sıkı sıkıya Batı'daki iş hukuku mevzuatından ve doktrininden etkilenmiş olmasıdır. Hıristiyanlarda günlük ibadet söz konusu olmadığı için, Batı'da böyle bir problem yoktur. Batı'daki eserleri aynen takip eden doktrinimizin de onlar gibi hareket etmesi acı bir gerçektir. İkin­cisi, ibadet hakkı ile lâiklik prensibinin birbirine karıştırılması­dır. Halbuki devletimizin en yetkili ağızlarınca ifade edildiği gi­bi, lâiklik dinsizlik demek değildir. Şimdi de nazarî ve tatbikî açıdan işçi ve memurun ibadet hakkını araştıralım:

Anayasamızın 24. maddesi, ibadet hakkının teminatıdır. Ay­nen şöyle demektedir: "Herkes, vicdan, dinî inanç ve kanaat hürriyetine sahiptir. 14. madde hükümlerine aykırı olmamak şartıyla ibadet, dinî âyin ve törenler serbesttir. Kimse, ibadete, dinî inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz; dinî inanç ve kanaatlarinden dolayı kınânamaz ve suçlanamaz."

Şunu önemle ifade edelim ki, ibadet hakkının kullanılması, yine işçi ve memurun inançları doğrultusunda olacaktır. Yani müslüman bir işçi veya memur, farz namazlarını kılmaktan ve Cuma namazına gitmekten, İslâm Dininin kabul ettiği gerekçe­ler bulunmadan alıkonulamayacaktır. Meselâ, karakol ve ben­zeri güvenlik yerlerindeki görevliler ile camiye gittiği takdirde yaptığı iş tamamen fesada uğrayacak olan işçi ve memurlar, Cuma namazına ve cemaatle namaza gidemiyeceklerdir. Farz namazların iş yerinde kılınması, ibadet hakkının özünü teşkil eder ve bunun engellenmesi, Anayasamızın 24. maddesine ay­kırıdır. Bazı kimselerin ibadet hakkın ı suiistimal ettiği ve ibadet hakkından, yanlış olarak, camiye gidip sünnetleriyle ve cema­atle beraber namazlarını kılmayı anladığı görülmektedir. Cema­atle işçi ve memurun namaz kılabilmesinin dinî şartı, işyerinde kılmakla süre açısından bir fark bulunmamasıdır. İşyerindekin­den daha çok zaman alacaksa, cemaate gidilemeyecektir. Cu­ma namazı bunun istisnasını teşkil eder.

Uygulamada ve doktrinde konu ile ilgili enteresan tartış­malar mevcuttur. Mesela, Kara Yolları Genel Müdürlüğü,Cu­ma namazının İslâm dininde çok büyük bir değeri bulunduğu ve erkeklere farz bir ibadet olduğu, mutlaka zamanında ve ce­maatle kılınması gerektiğini nazara alarak, ibadet hürriyetine saygının lâiklik ilkesine de saygı olduğunu belirterek sosyal bir ihtiyacı karşılamak üzere mescit açmış ve Yol-İş Federasyonu ile akdedilen Toplu İş Sözleşmesinin 104. maddesinde"Cuma günlerine ait mesai saatlerini" namaz saatine göre ayarlamış­tır. İdarî dava konusu olan bu düzenleme, Danıştay tarafından gayet sathî gerekçelerle iptal edilmiştir. Danıştay, % 99'u müs­lüman olan bir ülkede, "cuma günlerine ait çalışma saatlerinin, Cuma namazını yerine getirebilmek gayesiyle değiştirilmesin­de kamu yararı olmadığına ve bu işlemin lâiklik prensibine ve dolayısıyla Anayasa'ya aykırı olması sebebiyle iptaline karar ver­miştir[44].
Danıştayın bu kararı doktrinde tepkiyle karşılanmıştır ve gerekçesi yerinde görülmemiştir[45].

Sonuç olarak, ibadet hakkının özellikle günümüzde kul­lanılması hususunda, hem hak sahiplerine ve hem de devlete bazı görevler düşmektedir. Devlete düşen en önemli görev, iba­det hakkına sadece nazariyatta değil icraatında da saygı gös­termesidir. Hak sahibi işçi ve memurlara düşen görev ise, iba­det hakkını suiistimal etmemeleridir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://www.yazgulum.yetkinforum.com
 
1- Çalışma Süresi ve İşçinin İş Süresi Açısından Korunması
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» 1- İşçinin Çalışma Süresi ve Konuyla İlgili Hükümler
» Eski Ve Yeni Hukukumuzda İşçinin Çalışma Süresi-İstirahat-Ta'til Ve İbadet Hakkı
» III- GÜNÜMÜZ HUKUKUNDA İŞÇİNİN ÇALIŞMA SÜRESİ-İSTİRAHAT-TATİL VE İBADET HAKKI
» 4- İşçinin Ta'til Hakkı
» 2- İşçinin İbâdet Hakkı

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
GençLeRiN YeNi MeKanı :: TeknoLeji Ve Bilim :: TariH BöLüMü-
Buraya geçin: