Eski hukukumuzda işçinin ibâdet hakkı ile istirahat ve tatil hakkı arasında yakın ilişki bulunduğundan, önce ibâdet hakkı üzerinde duracağız.
Önce şunu belirtelim; işçi ve memurun yani eski tabirle ecîr-i hassın, akitle belirlenen süre içinde, işvereni dışında başka bir kimse lehine çalışması asla câiz değildir. Ancak bu, işçi ve memurun, kendisine farz olan namaz ve oruç gibi ibadetlerini, işverenin iznini almadan ifa etmesine de mani değildir[11]. Şimdi bu konuda biraz daha ayrıntıya girelim: